24 Eylül 2022, Bu kez Füruğ'a değil satırlarım...
B u kez Füruğ'a değil satırlarım. Zaman zaman Füruğ'a yazarım. O zamanlar dinlendiğimi hissederim. Sanırım asa-büyücü iki yönlü ilişkisi okur-yazar ilişkisi için de geçerli bir mekanizma içeriyor. Murakami ile bir kahve içmeyi elbet isterdim lakin satırlarım ardı sıra gelebildiğinde Füruğ'a oluveriyor. Bilmem kime kime ulaşır, zamansızlığın kara deliklerinde kaybolur belki satırlarım bir yorum dahi alamadan demiştim.Yüzyıllar boyu uyuyup uyansam varacağım yer yorgunluğum olur gibi geliyordu o zamanlar. Cuma akşamından indirip kepenkleri pazar öğlene uyanıyordum. Ve hiç de tatlı bir pazar olmuyordu benim için. Buluşma günü varsa mutlaka arada kaynıyor ve ben suçlu hissedecek kadar dahi ayakta kalamıyordum. Göz kapaklarımın esiri oluyordum. Kahve içsem? Bilemiyordum, demeye kalmadan uyuyuveriyordum. Diller karıştı hatrımda. Okumakta ilkokulda bile güçlük çekmemiştim ki ben. Gerçi 5 yaşımda okuyamıyorum diye ezberlemiştim bir hikayeyi ama, ilkokulda öğrenince bir daha olmadı ...