bütün bütün değil belki, parça parça eksiliyorum kendimden.
https://www.youtube.com/watch?v=jMojnOXO_y8
Varlığını bile unutarak hacmi büyük anıların, yenilerini arıyorum.
Gözüm uzaklara dalıyor. Kafam hep dağınık.
Bazen bir insanın varlığını dahi unutabiliyorum, kıymeti bende büyük olan bir insanın varlığını dahi...
Bu bende yıkım yaratıyor. Ve kişi hatırlattığında kendini, ki birileri bana kolayına kendini hatırlatmaz; gelip geçici bir durağımdır nihayetinde ben; velhasıl,hatırlattığında kendini, gönlünü alabiliyorum. Ancak gözümden yaşlar süzülmeye başlıyor. Derinimde bir yerler acıyor. Nasıl unutabildiğime şaşıyorum. "nasıl aramadım, aramak aklımdan çıkmış" gibi değil. Varlığını büsbütün unutmuş olmak nasıl mümkün olabilir diye şaşırsam mı kendime mi kızsam akıl erdiremeden ağlamaya başlıyorum...
yorgunum.
Gururuma yedirebilsem; "beni unutma" yazan notlar bırakacağım sevdiklerime; "beni bırakma".
çünkü ben kendimi unutsam sevdiklerimi unutmam dediğim ben, artık unutabiliyorum.
çünkü beni unutursan, ben unuturum istemeden.
yorgunum.
Nasıl unutabildim.
Beni nasıl unutuyorlarsa öyle, nasıl unutabildim?!
İhmal etmek gibi de değil. Boşluğunu hissedip neyin boşluğu olduğunu tanımlayamamak gibi.
Benliğimi yeniden kurmaya çabalıyorum, eski ve yeni beni ihmal etmeden. Ama zor.
Bütünleştiğimi sandığımda anmezinin ellerinde buluyorum kendimi.
Nasıl olur da benim için mühim birinin varlığını unutabilirim. Üstelik beni unutanlar arasında yer almayan birini... Hem ne zaman farkedecektim. Bir şey eksik hissinden kurtulup ne zaman hatırlayabilecektim unuttuğumu?
Yüzleşmekten mi kaçındım uykudan kendimi alabildiğim zamanlarda...
Mutsuz ve yetersizim diye mi kaçtım değer verdiğim bu kişiden. Ondan büsbütün bu yüzden mi uzaklaştım.
amnezinin kollarında,kendime bu notu iliştiriyorum:
"hadi savaşmayı bırakalım."
Yorumlar
Yorum Gönder