Kıyıp da dumanı siner diye yakmadığım sigaranın özlemi var üzerimde.

 uzun zamandır kelimeler çalmıyor kapımı, ben bir olmaklığa birden alıştım. Parçalarımdan kimi yitip gitti, kimi eksildi, kimi arttı, kimi kattı ve nice sonra bir bütün olacak şekilde yerleşti parçalarım. 

uzay boşluğunda salınır gibi, Satürn'ün halkasında Ahmet Kaya dinlerken buluyorum sanki kendimi bu akşam. Koltukla bir olmuş bedenim, ağrılarıma sırt çevirmiş yer ediniyor yeni mekanında. Şehir kelimenin tam anlamıyla ayaklarımın altında. Kıyıp da dumanı siner diye yakmadığım sigaranın özlemi var üzerimde. 

şimdi bir bütünü parçadan tanımaktan yana kullanmayacağım oyumu. Oyum bütünden parçaya daha sonra parçadan tekrar bütüne gitmekten yana. Mine çiçekleri ertelenmiş olmaklığın hüznünü taşıyorsa üzgünüm, umut yamalı bir battaniye şimdi, oysa mevsim yaz.

Parçalara küsmedim elbet, fakat kimyasal bir reaksiyon ertesi parça parça değildir artık. Peşine düşülmez. Tuz gibi masum bir bileşim çıktı o patlayıcı olabilecek reaksiyondan. Uzun zamandır kelimeler çalmıyor kapımı. Ben bir olmaklığa birden alıştım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilmem, zamanında çok bilmem gerekti, artık bilmiyorum.

İnşaat tozu, yedi günümün yedi'si ve sekizinci günün şafağı

bu yazıların kıvamı hiç tutmuyor.