Tüm gidişler kalışlara dahil, tüm kalışlar gitmelerden ayrık olmalı.
Engel değil rüzgarın yoksunluğu, uçuşa. Duvarları yıkılınca insan afallıyor. Her şey yiter de "sen uçuşu hatırla". Ezilmemeli bedelini ödetememenin ağırlığı altında. Rüzgar yanında ise yahut ardında ne güzel, fakat karşına alma. Onu güzel hatırla, ve güzel hatırlayacağın şekilde yaşa. Bunlar son satırlar.. Yoksunluğunda onun, uçmayı yine de hatırla. Duvarları yıkılınca insan afallıyor. Yıktığı duvarların bedelini istiyor, karşılık istiyor bir şekilde; "kanatlarım var ancak rüzgarım olmalısın" der gibi saklıyor kanatlarını. Uçup gidebileceği yerde çakılıp kalıyor yerinde.Duvarların çevrelediği alanın getirdiği hareket ksıtlılığından mı, kozadayken kanadının varlığından bir haber oluştan mı bilinmez... Oysa ben, yine şöyle sesleniyorum; "kendini kurtaramayanı kimse kurtaramaz." Neyseki boşluk lügatıma oturamamış ve de oturamayacak bir kelime, toparlıyorum. Duvarları yıkılınc...