Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eylülün on ikisinden iki, üç, beş satır iliştirdim ekimin son haftasına...

  Kuş ölmeden de uçuşu not etmeli hatırlara, neden bilmem ölüm ile mânâ kazanır oluyor bir şeyler. Füruğ'un geleceksen ey sevgili bir pencere ve ışık getir kafi dediği noktaya dönüyor satırlarım er geç. Şuraya iki üç beş satır bırakıyorum, Şiir benim işim değil. Sahi, benlik değil ama şuraya iki üç beş satır iliştiriyorum: Issız gecede, Elmanın yeşili kokusuyla sarıyor küçük odamı. Issız gecede dumanının sarhoşluğu var sigaramın. Binbir takı kimsesiz ellerimde, Dinle, Duyuyor musun? Küçük bir kalabalık yüreğimde, Derinlerden sesi korkusuyla sarıyor insanı. Issız gecede gürültüsü var durağanlaşan hislerimin Binbir takı kimsesiz ellerimde Duy! Duyuyor musun? Issız gecede, Maviden arta kalan bir miktar yeşil ile Ki akıyor fazlası gözlerimden, Binbir takı kimsesiz ellerimde. Duyuyor musun, Kalabalıklaştıkça yitip giden içimin yağmurlarını Ve kurak şehrin somurtmalarını Duymalısın ve görmeli Binbir takı kimsesiz ellerimde Özgürlüğünü sever gibi tutmalısın ellerimi.