İnşaat tozu, yedi günümün yedi'si ve sekizinci günün şafağı
Sayı doğrusunun beriki ucundayım şimdi. Yapılacak tonla iş biriktirdim. Ağır aheste ilerliyorum sıfıra. Bir yandan bana bile tuhaf geliyor bu söylem “sıfıra ilerlemek”. Aldırmıyorum; sadece yolumun seyrine dalıyorum kimi zaman. Tuhaf geliyor bu düzlük. Sahi en son birkaç yaz ayı müsaitliği edindiğim yıllarda dümdüz yollar yürürdüm. Sonra düzlükler de yaz aylarının müsaitliği de bitti. Şimdi yeni bir düzlük edinmişken biliyorum ki yedi günümün yedisi çıkmadan o da yitip gidecek ve ben sıfırdan uzağa taşınacağım. Yedi günümün yedisi çıkıyor ve ben birkaç gizli katman arasında çaprazlanacağım sekizinci günün şafağında, çıktı ne olur bilinmez. Birkaç sayının karesini alacağım, yetişkinler sayıları sever bilirsiniz. Sayılarımı istenilen değerlere vardıramasam da deniyorum. Doğudan yükselen Güneş’in ışıltısını benim cephem görmeyecek. Ancak geç kalmakta bir gün batımını seyredalacağım. Hatırım kalacak. Hep kalır da belli etmez, bir hâl hatır sorulmasından mahrumluğunu da alır oturur dizler...